23 Nisan 2010 Cuma

bir varmış bir yokmuş...


bir adam yaşarmış dünyanın bir yerinde ve her yerinde. adı mı? adı da varmış elbet. kosmos'muş kimi zaman adı. zaman zaman battal. adı önemli değilmiş.
yaşarmış o hayatı duyarak. aşk arayarak gezermiş diyar diyar. yalancıymış. hırsızmış belki. aşıkmış. beklenenmiş. itilip kakılanmış. dayak yiyenmiş. iyilik yapan, üzülenmiş. arayanmış. el üstünde tutulanmış.
inananmış. isyan edenmiş. ağlayanmış çığlık çığlığa. sevenmiş. sevişenmiş. acıları sağaltanmış. yılanmış. yalanmış...
kosmos, evrenmiş. iyiyle, kötünün üzerinde yürüdüğü incecik urganmış. dengeymiş. yaratanmış. kulmuş. köleymiş. kadınmış. erkekmiş. kosmos, ikilemmiş.
kosmos, sınırlar arasında kalan tarafsız bölgeymiş. girilmesi yasakmış.
kosmos'da herkesin başına gelen şey aynıymış. en büyük belaymış.
kosmos yabancıymış. ahlaksızmış aynı zamanda. ve uyumsuzmuş.
koskoca bir meydanmış. savaş alanıymış. virane bir şehir, terk edilmiş evlermiş. sürgün edilen insanların gittiği bir arafmış.
köprülermiş kosmos. iyiyle kötü arasında kopmayan bir bağmış. iyiyi kötüye bağlayan. iyi ve kötünün yer değiştirmesini sağlayan...
cansız bir bedenmiş, gırtlağa dayanan bir bıçak.
yüze inen bir avuç dolusu tokatmış. geçmek bilmeyen zamanmış. geçmekten korkan zamanmış.
ölümmüş. dirimmiş. dirilişmiş.
kosmos, mucizeymiş.
kosmos insanın çığlığıymış.

Hiç yorum yok: