26 Ekim 2010 Salı

tembellik yapmak tek düşlediğim!

bu aralar kendimi bile kendine şaşırtacak hareketler çiziyorum. yazıyorum . bildiğin uzun uzun, düşüne düşüne, kurgulaya kurgulaya yazıyorum. hocam kritik geçiyor, ben düzeltiyorum, tekrar yazıyorum. ilk defa yılmıyorum. yılacakmış gibi de görünmüyorum. bu hikayenin senaryo haline gelibeleceğini bile düşlemiyorum ama sanki çekilecekmiş gibi yazmak istiyorum. hadi hayırlısı. bana bi haller oldu sevgili günlük. cüce cemil'i düşünmeden edemiyorum. hayatı benim ellerimde. öldürsem mi sonunda, yoksa yaşatsam mı? bakalım kaç versiyon daha yazacağım?
hadi bakalım sevgili günlük...
öpüyorum seni, kardeşine selam....

12 Ekim 2010 Salı

ayrıca...

"...and it takes a lot of whiskey
to take this nightmares go away..."
der tom amca blue valentines adlı şarkısında! ne güzel der. hımmf:(

bugünü tom waits günü ilan ediyorum!


tom waits günümüz kutlu olsun. haleluya tom amca. bu yağmurlu ve kasvetli günlerde hayatımıza anlam katacak bir sen varsın. allah senden razı olsun hocam.




tom waits günü, bir haftaya yayılan etkinliklerle devam edecek. en güzel tom waits şarkıları sizinle olsun.

7 Ekim 2010 Perşembe

Dedem gitti!

:(
Cebinde tadellelerle...
annemi yetim bıraktı gitti.

1 Ekim 2010 Cuma

düzeltme

vimeo'nun kapatılma nedenini biraz önce okudum. bir chp'li vekilin şikayeti üzerine gerçekleşmiş bu kapatma. tayyip değilmiş!! hepsi aynı değil mi? al birini vur ötekine. yasakçı zihniyet her yeri sarmış. neden o videoyu siteden kaldırtmayı denemediniz? neden komple kapattınız siteyi? benim aklım almıyor. bu başı ağrıyan bi insanın kafasını kesmesi gibi geliyor bana. başka bi şey değil.
bu ülkede hükümetler değişse de zihniyet hiç değişmez. iktidar kimin elindeyse halkla kedinin fareyle oynaması gibi oynar. akp'nin karşısına chp'yi koyuyoruz ya. akp tü kaka, chp halkın yanında. nah yanında. hepsi aynı bok be! olan bize oluyor. hepsi kötünün iyisi.
allahım sabah sabah depresyona soktular beni.

hangimiz tayyip'in kapatması değil ki?


millet olarak tayyip'in kapatması olduk. eve kapattı bizi. kapıya çıkmak yasak. pencereden bakmak yasak. perdenin kımıldadığını görürse dövüyor. bizi çok sevdiğinden mi yapıyor dersiniz? bizi çok mu kıskanıyor dersiniz? sanmam. bir şeylerin intikamını alıyor gibi geldi bana. öyle kös kös oturalım, okumayalım, gezmeyelim, konuşmayalım, izlemeyelim, kafamızı yormayalım, hep onun yolunu gözleyelim istiyor.
ne olucak peki? biz beyimizi çok mu seviyoruz? dayak yemekten, ezilmekten, kısıtlanmaktan çok mu hoşlanıyoruz? o ne derse olur mu diyeceğiz bundan sonra? ne olacak, çok merak ediyorum. kıçımızın üstüne oturmaya devam mı edeceğiz?
facebook kapatılıncaya kadar kimsenin gıkı çıkmayacak gibi geliyor bana.
içim karardı sabah sabah.