31 Ocak 2014 Cuma
30 Ocak 2014 Perşembe
27 Ocak 2014 Pazartesi
bir de baktım, bana bakıyordu...
kafamı 45 derece arkaya atıp, yüzümü karanlık bulutlara çevirmiştim ki, bir de ne göreyim. pofuduk bir yüz bana yukarıdan bakmaktaydı. şöyle bir 'eşhedü' çekip, nerdeyse islamın kollarına bırakıyordum kendimi, yüz kayboldu. gözüm yanılsadı galiba dedim. kafamı sağa sola sallayıp, beynimin fabrika ayarlarına dönmesine müsahade ettim. şakacı bulut! iki saniyede ne yaptın şu bünyeye. ben oldum olası, bir mucize görmeyi beklerim şu güzelim doğadan. o da bugün mü dedim, bir daha yukarı bakmak için tüm cesaretimi topladım.
kafayı kaldırdım ama gözlerimi açamıyorum. yüzüme bir damla düşüverdi. pıt.
gözlerimi yavaş yavaş araladım, 'bir de baktım yoksun'. iki saniye göz göze geldik diye, bulutluyüzle hemen senli benli olmuştum.
bulutluyüz gitmiş, yağmuru gelmişti. onu görüp de, gözlerime inanmadığım için ağlıyor muydu yoksa gizli gizli?
düşüne düşüne, ıslana ıslana evin yolunu tuttum. kaçırdığım bir mucizenin ardından biraz mutsuzdum.
20 Ocak 2014 Pazartesi
Derdime bir çare sarıgül!
Büyük konuştun sarıgül! Çare sarıgül dedin sen kaybettin! Bizde dert bitmez. Mesela bugün karnım çok ağrıyo. Regl oldum üzerinize afiyet. İlaç içmeden geçsin istiyorum. Ne yapmalıyım.
Sevgiler
Sincerely yours
Ayşegül
Öptüm, kib, bye
Etiketler:
Çare sarıgül,
işsiz insanın pazartesi sendromu,
karın ağrısı
19 Ocak 2014 Pazar
aman diyim!
kafayı nereye çevirsem 'gravity'! dedim allasen neymiş bu greyviti. başrollerde hiç sevmediğim dünyalar çirkini ve yeteneksizi sandra dallock ve abdullah clooney. alfonso cuaron olmasa yönetmeni, kafamı çevirip bakmam. sonuçta ortada bir 'children of men' var ve tabii ki 'ananı da'! neyse dedim, o zaman indiragandi. sevdiceğimle açtık şarabı, tam ekran verdik greyviti'yi. ulan arkadaş, tamam heyecansa heyecan, metaforsa metafor da, bokum gibi holivud filmi yapmış bana yedirmeye çalışıyorsunuz. ben yer miyim? yemem! peki ahmet yer mi? o hiç yemez ki, adam dakikalar öncesinden yangın söndürücü deyip durdu, sandra abla sonunda duydu. bi de baktım ki, ayemdibi'de vermişler sekiz küsür puanı. sizin verceğiniz puana, yapacağınız filme seviyesine indirdiler beni sonunda. ufff bi de golden globe'da en iyi yönetmen ödülü verdiler ya alfonso abime. oscar'ı siz düşünün. körler sağırlar!
sonuç olarak greyviti neymiş la! izlemeyin. haa, azcık kardiyo olsun derseniz açın, heyecanlanın. ama derim ki david bowie abimizin veledi duncan jones'dan moon'u izleyin. oturun bi daha izleyin.
yemişim greyviti'yi!
Etiketler:
alfonso cuaron,
bokum,
duncan jones,
gravity,
moon,
oscar
15 Ocak 2014 Çarşamba
hafıza-i beşer nisyan ile maluldür!
13 Ocak 2014 Pazartesi
bir müsellesin dahili zaviyelerinin yekunu...
cevabı 180 derece olan fakat, okunduğunda insanda şairane duygular bırakandır. sanki geometriyle ilgili değil de, uzayın mükemmel dengesi üzerine edilmiş "bir çift, iki kelime" laftır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)