o kadar basit ki aslında. bir sabah otobüs beklerken, kulağına çalınan bir cümleyle bile özetlenebilir. birinin diğerine "çakmakları mı doldursak?" dediği an; saçma bir aydınlanma yaşayabilirsin. o an, sadece çakmakları doldurmak gerekir ve doldurursun. gerisi teferruat. otobüs geç gelmiş, dolu gelmiş. çalışmak istemiyorsun falan... bunlar bir anda içi boş kaygılara dönüşür. o an, cebinde bir çakmak olsa da doldursan diye geçer içinden.
bi gün ben de çakmakları doldursam ya!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder